En iyi diyet bile tek başına kanseri önleyemez, ancak gıdaların doğru kombinasyonu sağlığ güçlendirmeye yardımcı olur. Uzmanlar, her öğün için tabağın en az üçte ikisinin bitkisel gıdalardan oluşması gerektiğini, hayvansal gıdaların üçte birinden fazla olmaması gerektiğini hatırlatıyor. Tabağın bu dağılımı, kanserle mücadele araçlarından biridir.
Kansere karşı beslenmede olmazsa olmazlardan biri günde 5 porsiyon mevsimlik meyve ve sebze tüketimidir. Bu nedenle çeşitli, sağlıklı ve dengeli beslenme kansere karşı en güçlü silahlardan biridir.
İşte özellikleri ile antikanser gıda olarak kabul edilebilecek en iyi 5 gıda.
Brokoli
Brokoli, birçok araştırmaya göre kanseri önlemede en faydalı sebzeler arasındadır. A vitamini, C vitamini ve beta karoten, lutein, ziaksantin, ksantin gibi flavonoidler içerir. Bunlar haricinde kanser önlemede en önemli etki kükürt bileşikleri ve özellikle sülforafandan kaynaklanır.
Özellikle meme, prostat, kolon ve akciğer kanserlerinden koruduğu düşünülmektedir. Ayrıca sarı nokta hastalığı gibi yaşa bağlı göz hastalıklarını da önler.
Brokolide demir ve potasyum da iyi miktarlarda bulunur. Emilimini kolaylaştıran C vitamini ile birleşen brokolideki demir, anemi önleyici etki gösterir ve demir eksikliğini telafi etmeye yardımcı olur. Potasyum ise kalp, kas ve sinir fonksiyonuna katkıda bulunur ve tansiyonu dengeler.
Pıhtılaşma önleyici ilaçlar alırken brokoliyi çok sık yememeye dikkat edin, içerdikleri K vitamini bu ilaçların etkisine müdahale eder.
Kivi
Kivi, yüksek C vitamini içeriğine sahiptir ve bu C vitamini içeriği limon ve portakaldan çok daha fazladır.
Günde bir tane kivi yemek, vücudun günlük ihtiyaçlarını karşılamak ve bağışıklık sistemini güçlendirmek demektir. C vitamini mükemmel bir antioksidandır, bu nedenle kivi kanserin önlenmesinde mükemmel bir yardımcıdır.
Tüketilmesi ayrıca kandaki kötü kolesterolü düşürmeye yardımcı olarak kalp ve damar hastalıklarını riskleri önler. Kivi diş eti ve diş sağlığını da korur ve içerdiği E vitamini sayesinde serbest radikallere karşı güçlü bir antioksidandır.
Yaban mersini
Yaban mersini antioksidanlar, özellikle antosiyaninler gibi kanseri ve genel olarak hücresel yaşlanmayı önleyen flavonoidler açısından en zengin meyveler arasındadır.
Ayrıca bağışıklık sistemini güçlendirerek vücut direncini hastalıklara karşı korur. Kalp ve damar hastalıkları riskini düşürür. Hem taze hem de meyve suyu olarak tüketilebilen yaban mersini, idrar yolu enfeksiyonları ve sistit tedavisinde de iyidir, iltihap önleyici ve enfeksiyon önleyici olarak işlev görür.
Birçok araştırmaya göre yaban mersini beyne, özellikle hafıza ve konsantrasyona da iyi gelir. Düzenli yaban mersini tüketimi, ileri yaşlarda beyni hasardan korur ve bilişsel işlevleri iyileştiren beyin aktivitesini artırır.
Domates
Domates, karotenoidler adı verilen besinler ve özellikle likopen içeriğiyle öne çıkmaktadır.
Hücreleri serbest radikallerin etkisinden koruyan bir antioksidandır ve antitümör etkisi vardır. Likopen domatesin pişme işlemi sırasında kaybolmaz, bu nedenle sadece çiğ domateslerde değil domatesli soslarda ve yemeklere katılan domateslerde de bulunur.
Likopen hücresel yaşlanmayı geciktirir, cilt ve dokuların elastikiyetini korur, göz sağlığını iyileştirir, yumurtalık kanseri gibi bazı kanser türlerine karşı korur. Etkileri arasında atardamarlarda biriken kolesterolün atılımını sağlamak da vardır.
Sadece 19 kilo olan domatesler, ayrıca düşük glisemik indekse sahiptir, bu da onları şeker hastaları için de uygun hale getirir.
Soya
Soya, bir kadının menopoz dönemine özgü östrojendeki doğal düşüşü telafi eden ve bu nedenle sıcak basması gibi rahatsızlıkları hafifletmeye yardımcı olan izoflavonlar, fitoöstrojenlerin varlığı sayesinde özellikle menopozda faydalıdır.
Soya fitoöstrojenleri bazı kanser türlerinin önlenmesinde de önemli yardımcılardır. Kadınlar için meme kanseri ve erkekler için prostat kanserinin önlenmesinde etkili olduğu düşünülmektedir.
Bu baklagil vücuda kalsiyum, potasyum, magnezyum, demir ve fosfor gibi temel mineralleri ve A, B2, D ve E vitaminlerini sunar. Bu besin karışımı sayesinde soya, kemiklerin mineralizasyonuna yardımcı olur ve ayrıca osteoporozun önlenmesi için de faydalıdır.
Soya ayrıca lif içeriği sayesinde bağırsak florasını düzenler. Çoğunlukla çoklu doymamış yağ içeriğiyle birlikte lifin varlığı, onu kan şekeri seviyelerini kontrol altında tutmak için de uygun bir besin yapar.