BBP Lideri Destici: Millî güvenlik için gerçek bir tehlike olan evlilik dışı yaşamı reddediyoruz

Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Lideri Mustafa Destici, “Evlilik kuruluşu bizim için bir beka sorunudur. Evlilik dışı ömürler toplumsal kıymetlerimiz için, Türk-İslam kültürü için, sürdürülebilir nüfus için, ekonomik kalkınmamız için ve ulusal güvenliğimiz için gerçek bir tehlikedir. Devletin güveliği, toplumun sıhhati, jenerasyonun devamı için bayan ve erkeğin evlilik birliği içerisinde yaşaması şarttır” dedi.

BBP lideri Destici, Ankara Atatürk Spor Salonu’nda Alperen Ocakları Eğitim Kültür ve Dayanışma Vakfı tarafından düzenlenen ‘Yesevi’den Tacettin’e Alperen Buluşmaları’ programına katıldı. Programa Destici’nin yanı sıra, Sivas Belediye Başkanı Âdem Uzun, Alperen Ocakları Eğitim, Kültür ve Dayanışma Vakfı Genel Başkanı Alican Kocaman ve partililer iştirak gösterdi. Destici, konuşmasında, “Türk’ün Anadolu’ya seyahatini özetleyebilecek en yanlışsız cümle, ‘900 yıl evvel Türkistan’da yanan alevin, Gazi Alperenlerin gönüllerinden Anadolu’ya yansıması’ olacaktır. Şunu hiç unutmayalım, kılıçla girebilirsiniz fakat yalnızca adaletle kalabilirsiniz. Elbette bu gücümüzle Anadolu’ya adım attık. Bununla birlikte, sevgi ve adaletle hâkim olduğumuz toprakları vatan yaptık. Bugün bile, geçmişte dokunduğumuz her coğrafyada, aklıselim sahibi herkes Müslüman Türk’ü, Türk’ün adaletini, hasretle ve hürmetle hatırlıyor” diye konuştu.

“Dünya’nın en kıymetli topraklarında yaşıyoruz”

Filistin’de, 1 yılı aşkın müddettir, çoğunluğu bayan ve çocuk 50 binin üzerinde sivilin katledildiğini lisana getiren Destici, “Avrupa’nın ortasında, Rusya ve Ukrayna ortasında, tüm dünyayı, ekonomileri, siyaseti, toplumsal hayatı temellerinden sarsan bir savaş devam ediyor. Komşularımız İran, Irak ve Suriye’de, bu ülkelerin parçalanma projeleri hayata geçirilmeye çalışılırken, Türkiye, hem bu ülkelerde yaşayan ve o ülkelerin asli ögeleri olan soydaşlarını, dindaşlarını hem sonlarını hem de bütünlüğünü muhafazaya çalışıyor. Dünyanın en pahalı topraklarında yaşıyoruz. Kaynakları, tabiatı, pozisyonu, stratejik ehemmiyetiyle Türkiye, tarihin bilinen her devrinde, dünyanın en değerli, en pahalı yeri oldu. Şehit önderimizin söylediği üzere ‘kan dökmeyi seven bir millet değiliz fakat, kelam konusu vatansa, kelam konusu Türk Milleti ve İslam Ümmeti ise dünyanın şah damarını keseriz.’ Birebir kararlılığı taşıyoruz. Bununla birlikte, dünyada ve bölgemizde yaşananları, yaşananların bölgemize ve ülkemize tesirlerini gerçek analiz etmek, gerçek hal almak zorundayız. Yaşadığımız coğrafyada, bugünün koşullarında, Türkiye’nin gelişmelere seyirci kalması, inisiyatif almaması kelam konusu olamaz. Bölgedeki istikrarsızlığın, güvenliğimiz ve ekonomimiz başta olmak üzere ülkemize yönelen yıkıcı tesirleri, savaş bölgelerinde yaşayan, kıymetli bir kısmı Türk ve Müslüman olan halklarına karşı sorumluluklarımız bizi müdahaleye mecbur bırakıyor. ‘Bize ne Filistin’den, bize ne Suriye’den ne işimiz var Libya’da’ diyemeyiz. Doğu Türkistan’ı, işgal altında yaşayan soydaşlarımızı unutamayız. Zulme sessiz ve seyirci kalamayız” sözlerini kullandı.

“Türk aile yapısı taarruz altındadır”

Destici, Türk aile yapısının Türk Milleti’nin en büyük pahası olduğunu vurguladı. Destici, bu kapsamda programa gelen partililere planladıkları ‘Evli Hayat Projesi’ni anlattı. Destici, “Bugün Türk ailesi akın altındadır. Üretilen her türlü psiko-sosyolojik metotlarla, dizi sinemalarla, yapay rol modellerle, reklamlarla evliliğin gerekli olmadığı üzere bir algı yayılmaktadır. Bireyciliğin yüceltildiği, bekar hayatın kutsandığı, her şeyin zevke indirgendiği, sorumsuzluğun fazilet, ciddiyetin yük olarak sunulduğu bir propaganda dünyasında evlilik kurumu adeta şeytanlaştırılmaktadır. Meğer evlilik yoksa, aile de yoktur. Aile yoksa Türklük de yoktur. Aile yoksa Müslümanlık da yoktur. Aileye yönelik taarruzların temelinde Türk milletini güçsüz düşürüp, onu bireylerden oluşan bir yığın haline getirme gayesi yatmaktadır. Memnun bir ailede doğan çocuklar, Türkiye’nin yarınları demektir. Toplumumuzun yarınlarını yok etmek, Türkiye’yi de yok etmek demektir” dedi.

“Evlilik dışı hayatı reddediyoruz”

Destici, son yıllarda evlenme yaşının daima olarak yükseldiğini belirterek, “Bir ülkede nüfusun kendini devam ettirebilmesi için bayan başına olması gereken ortalama çocuk sayısı en az 2,1’dir. Aileye ve evlilik kurumuna yönelik taarruzlar sonucunda bugün bayan başına çocuk sayısı 1,51’e kadar düşmüştür. Meğer 2001 yılında bu sayı 2,58’di. Evlilik kurumu bizim için bir beka problemidir. Evlilik dışı ömürler toplumsal kıymetlerimiz için, Türk-İslam kültürü için, sürdürülebilir nüfus için, ekonomik kalkınmamız için ve ulusal güvenliğimiz için gerçek bir tehlikedir. Devletin güvenliği, toplumun sıhhati, jenerasyonun devamı için bayan ve erkeğin evlilik birliği içerisinde yaşaması koşuldur. İşte tüm bu gerçeklerden yola çıkarak bugün ‘Evli Hayat Projesi’ni başlatıyoruz. Evlilik dışı ömürleri reddediyoruz. Evlilik dışı hayatı özendiren her türlü mihrakı, projeyi, planı hasım ilan ediyoruz. Ömür uzunluğu evli ömrü savunuyor, genç evliliği destekliyoruz. Cinsiyetsizliği ve dahi LGBT üzere sapkın hayat üsluplarını da toptan reddediyoruz. Türk kültürünün temelinde evlilik kurumunun yer aldığını asla unutmayacağız, unutturmayacağız” dedi. (DHA)