Didem Barut
Maraş merkezli sarsıntılardan etkilenen 11 vilayet içinde yer alan Malatya’da son bilgilere nazaran 1407 kişi hayatını kaybetti, 6 bin 447 kişi yaralandı, 580 kişi ise enkazdan sağ çıkarıldı.
Deprem nedeniyle pek çok kişi yakınlarını ve sevdiklerini kaybetti. Malatya’daki zelzelede aile üyelerini kaybeden Mert Ali Turgut ve Yurdagül Erdoğan, yaşadıklarını anlattı.
‘DOKUZ GÜN BOYUNCA ENKAZ BAŞINDA BEKLEDİM’
Arguvanspor oyuncusu Mert Ali Turgut, Yeşilyurt ilçesi Çavuşoğlu Mahallesi Kirişçi Sokak’ta annesi 54 yaşındaki Nazife Turgut ve ablası 32 yaşındaki Tuğçe Turgut ile birlikte yaşıyordu. 27 yaşındaki Mert Ali Turgut, sarsıntının yaşandığı 6 Şubat gecesi konutta değildi.
Deprem sonrası ailesini aradı fakat ulaşamadı. Merak ettiği için konuta gitti lakin oturduğu binanın yıkıldığını gördü. Ailesi enkaz altında kalan Turgut, dokuz gün boyunca enkaz başında beklediğini anlattı: “Belki biri sağ çıkar diye hiç umudumu kaybetmedim. Babamı kaybettikten sonra birbirimize sarıldık. Ablam bize meskenini açtı bir ortada olmamız için. Ancak olmadı, onlar tekrar bir ortada toprağa girdi, ben kaldım geride. Bu felaket, annemi, ablamı, eniştemi, yeğenlerim Duru ve Eymen’i, tıpkı apartmanda oturan kuzenim Emrah’ı aldı benden. Ben grup arkadaşlarımla bir arada olmasaydım, o gece bende onlarla ölecektim ve ayrılmayacaktık.”
AİLESİNDEN 3 KİŞİ SAĞ ÇIKTI
Yurdagül Erdoğan da günlerce ailesinden dokuz kişinin enkaz altından çıkarılmasını bekledi. Erdoğan, enkazdan yalnızca iki torunu ve gelininin sağ çıktığını söyledi: “Benim oğlum ve eşi, iki çocuğuyla en üst katta oturuyordu. Kardeşim ve yeğenlerim ise birinci katta oturuyorlardı. Enkazdan birinci oğlum Emrah’ın cenazesi çıktı. Fakat onun acısını yaşayamadan öbür canlarımı bekledim saatlerce. Daha sonra gelinim ve iki torunum sağ çıktı enkazdan. Oğlumun birinci saatlerde yaşadığını gelinim söyledi. Beton yığınlarının ortasında ‘Gönül ben ölüyorum, anneme söyle hakkını helal etsin, benim hakkım ona helal’ demiş evladım. Gel de bu acıya dayan. Torunum ayağından yaralandı İstanbul Çapa’da tedavi görüyor. Yavrumun cenazesini köye babasının yanına gömdük. Dokuz gün boyunca bacımı, yeğenlerimi bekledik dualarla lakin olmadı. Hepsi tıpkı odada can vermişlerdi. Hem evlat acısı hem kardeş acısı yaşadım, acım dinmiyor.”